mudurnugeziveturizm
  MUDURNUCA KELİMELER
 
Bizim Dilimiz.

                               Mudurnu'ca kelimeler.

-A-

A.ah.. >>>>>>>>>> Hayır,Olmaz, Yok
Aba: >>>>>>>>>> Büyük kız kardeş,Abla,
Abalamak: >>>>> Karşısındakini hoyratça elleriyle hırpalamak.
Abanık: >>>>>>>>>> Üzerine eyilerek bastırmış.
Abıldamak: >>>>>>>>>>> Emaklemek,çocuğun yerde diz üzerinde gezinmesi.
Agubat: >>>>>>>>>> Avukat
Avkırı: >>>>>>>>> Meyilli olan,Normalin dışında düşünen,iş yapan 
Ayrıksa:>>>>>>>>>>> Bir başka türlü 
Avla: >>>>>>>>>>> Bahçe çevresine ince uzun ağaçlardan yapılan koruyucu.
Afır:>>>>>>>>>>>>> Ahırlarda yem vermek için duvara ağaçtan yapılmış tekne
Apdeslik: >>>>>>>>>>Aptes alınan yer, el,yüz yıkanan yer.
Ameden:>>>>>>>>>>>Aniden,Birdenbire,Habersiz olarak
Artımık:>>>>>>> Artık ,Yinecek bir gıdadan geriye kalan.
Afacafa:>>>>>>>>>> Zar,Zor,Zoraki,
Alager: >>>>>>>>>>> Yarı pişmiş yarı olgun olan.
Acık: >>>>>>>>>>> Pek az, Azıcık, bir parçacık
Annı gabağına:>>>>>>>>>>Alnının ortasına
Alamet: >>>>>>>>>>>Pek çok ,Çok, Olduğundan büyük 
Ağnatmak:>>>>>>>>>> Bir şeyi anlatmak.(Bu gün ne yaptın Ağnadıve bakam.)
Avaz:>>>>>>>>>>> Ses,Yüksek ses ( Avazın çıktığı kadar ünneyver(
Avu: >>>>>>>>>>>> Zehir , (Geberesice farelere AVU goyvedinmi?) Abanmak:Birisinin veya bir şeyin üzerine kapanıp,bastırmak.           Afartmak:Mübalağa etmek,bir konuyu büyüterek anlatmak.                                                                                                        Afsun: Büyü,sihir                                                                                         Ağarık: Aklaşmış,beyazlaşmış                                                                           Ahretlik: Besleme,kız evlatlık



-B-

Badılcan. Patlıcan
Baynımak: Sağlıklı duruma gelmek,Maddi yönden iyileşmek
Beddelek: Beceriksiz,Şapşal
Bolbazarı: Bolu pazarı olan gün (Pazartesi)
Bıldır: Geçen yıl
Bıdırdı: Sessizce çok konuşmak
Bülle: Bir şeyi ört anlamına gelir.
Badaşamamak: Anlaşamamak 
Bezi: Bazen
Buruş: Hoşaf yapmak için kurutulmuş erik.
Batakcı: Borcunu vermeyen, Dolandırıcı
Beserek: Saf ,Anlayışı kıt
Bardaş: Dizleri büküp yere oturmak.
Böttürmek: Bir şeyi ateşte közlemek.
Böğemek: Akan suyun önünü kapatmak
Basak: Basılacak yer. Merdiven basamağı
Bayrı: Bari



-C-

Cıllamak: Tiz sesle bağırmak
Cırmalamak: Tırmalamak,
Cebelleşmek: Birisi ile inatlaşmak,onunla oynaşmak
Curuk: Hindi, Cocor
Cödürdek: Çok konuşan, Geveze
Cingan: Göçer, Çingene
Cımbıldak: Ağır başlı olmayan, 
Cümee: Cuma
Cacur: Fermuar
Ciciklemek: Küflenmek
Cazı: Cadı
Cığızlık yapmak: Oyunda hile yapmak, Mızıkçılık etmek
Cidavı: Arsız
Curu: Sulu olan yiyecek
Conguldatmak: İçinde sulu bir yemek olan kabı sallamak
Cindoruk: Ağacın en tepesi, uç yeri, Zirvesi
Cibertmek: Öldüresiye dövmek



-Ç-

Çepiş: Bir yaşındaki keçi 
Cincombalak kılmak: Takla atmak
Çükündür: Şeker pancarı
Çon: Kalça
Çınır: Sınır, Karda açılan yol
Çelertme: Yaramaz ,bilmiş küçük çocuk
Çalmak: Sürmek
Çekişmek: Azarlamak,Kızmak
Çığmızrak: Tamamen, Hepsi, Kalabalık
Çemek: Çok konuşan
Çezmek: Çözmek
Çiritmek: Çömelmek
Çampıldatmak: Sulu bir şeyi sallamak
Çırpıştırmak: Dövmek



-D-

Dargamak: Dağınık bir yeri düzeltmek
Dinelmek. Dikilmek
Dömbelek: Darbuka 
Dombay: Manda
Demden: Deminden, Biraz önce
Dıngıldak: Dik durmayan, Sallanan 
Dığdı: Örgüdeki her bir zincir (halk dili Dığdının dığdısı)
Debildemek: Kımıldama (halk dili. Debildeme geliyom.)
Diş: Örgü örülen şiş
Dürü: Düğün hediyesi
Dıngabak gitmek: Düşmek, Kafa üstüne düşmek
Denişik: Değişik
Dizlik: Uzun paçalı iş giysisi
Di ha: İşte
Döbellenmek: Yuvarlanmak
Döblecik: Çıplak
Diline virdetmek: Diline dolamak
Dirgez: Diri (Kumaş ve ip için kullanılır)
Dutlaştırmak: Birinin eline herhangi bir şeyi tutuşturmak.
Duravamak: Yorulmak
Dekgelegamak: Tanıdığın bir kişiye rastlamak.



-E-

Ertişmek: Birisi ile devamlı uğraşmak.
Ezelde. Tevekkeli
E'ce: iyice 
Elpiştirme: Bilmiş ,yaramaz çocuk
Ekceyvice: Eni konu,iyice
Eyellim: Eğer ki...
Evitlemek: Ayıklamak
Eplemguç: Tahteravalli
Evzali. Nazlı,Kahrı zor çekilen kişi
Emeyara: İşe yaramaz,İstenilen gibi olmayan
Emişik: Süt kardeş
Eğrik: Eskimiş yıpranmış 
Ellek: Sözünde durmayan,Sözüne güvenilmeyen



-F-

Fıydırmak: Fırlatmak
Fızlaşmak: Soğuktan ellerin donması,
Fızlı: Hızlı
Fike: Musluk
Faşdırdamak: Kızılann birisine,dolaylın yoldan sitem etmek. Kızdığını davranışlarla ifade etmek.
Fernüs: Gaz lambası üzerine geçen kavanos.
Fışan: Rüzgarla karışık yağmur yada kar yağışı 
>>>>>> Kurumuş at gübresi.
Fışgın:>>>>>>>> Dalda beliren ilk sürgün
Fışgırdak:>>>>>> Çocukların içine su koydukları bir nevi şırınga.
Fışırdamak:>>>>>>Sinirli bir halde kendi kendine söylenerek dolaşmak.
Fıttırmak:>>>>>>>Sinirlenmek,aklını oynatmak.
Fıydırmak:>>>>>> Fırlatıp atmak.
Fızlaşma:>>>>>>>>El,ayak gibi organların soğuktan morarıp donması.
Fike:>>>>>>>>>> Musluk
Filcan:>>>>>>>>Fincan
Fildirdek:>>>>>>>1. hamarat,becerikli,çalışkan 2.çok gezip dolaşan
Filkete:>>>>>>>Saç tokası
Fingirdek:>>>>>>>Oynak, hoppa,fıkırdak
Filgat:>>>>>>>>Feryat
Firek:>>>>>>>>>Kapı kilidi
Fit:>>>>>>>>>>Şüphe
Fit olmak:>>>>>>>Anlaşmak, ödeşmek
Fitlemek:>>>Birisi hakkında başkalarına kışkırtıcı arabozucu laf götürmek.
Fitil:>>>>>>>Gaz lambasının yanan pamuktan yapılmış ucu.
Forumcu:>>>>>Mübalagacı,yalancı,palavracı



-G-

Gabak:>>>>>>Oyunda rakibe atılan sayı. Boynuzsuz koyun,koç .Başı açık.kel
Gabık:>>>>>>Yara üzerinde meydana gelen sert tabaka.
Gabilmöhdü:>>>>>Höşgörüsü olmayan,kendisi ile anlaşılamayan kimse
Gabir:>>>>>>>>> Mezar, Türbe
Gağırtma:>>>>>>Kaba,saygısız,terbiyesiz kişi
Gağşak:>>>>>>> Parçalanmaya yüz tutmuş, her tarafı oynak hale gelmiş
Gakaç:>>>>>>>Kışın açıkta kalıp,donmuş,kaskatı olmuş
Gakılı:>>>>>>>Dopdolu,çok yüklü
Gakışlamak:>>>>>Sürekli olarak itmek,itelemek
Galik:>>>>>>> Ayağa giyilen patik 
Ganlıca:>>>>>Zehirsiz,yenilebilen bir tür mantar
Ganyokarı:>>>>Sırtüstü yatmış, karnı yukarda
Garagabuk:>>>> Kestane
Garaltı:>>>>>>> Belli belirsiz gölge
Garık:>>>>>>>>Bahçe ve bostanlarda sebzeleri dikmek ve sulamak için açılan uzun çukurlara verilen isim.
Gaşım:>>>>>> Kardeşim
Gatmerli:>>>>Mayalı hamurun içi yağlanıp, yuvarlak pide şeklinde hazırlanarak üzerine yumurta ve susam sürülerek fırında pişirilen ekmek.
Gelibatır:>>>>> Geliyor.
Gelik:>>>>>> Yayla evi,bağ evi
Gınamsık:>>>>> ince eleyip,sık dokuyan, fazla titiz
Gocana:>>>>>> Anneanne,büyük anne
Gorova:>>>>>>Kızılcık meyvesinin şekersiz kaynatılarak koyulaştırılmış ağdası
Gözer:>>>>>İri delikli kalbur
Gubur:>>>>>Ok atılan kirişli yay , Yüz numaranın büyük abdest yapılan deliğinin aşağıya uzanan ağaç borusuna verilen isim.
Gullep:>>>>Dolap veya oda kapısını duvardaki kasaya tutturan menteşe
Gurşane:>>>>Kapaklı tencere
Guytak:>>>>Çukurda kalan yer



-H-

Habire:>>>> Mütemadiyen, Devamlı
Hamani:>>>>>Habire,Devamlı,sık sık
Hamarat:>>>>Çalışkan,becerikli,eli çabuk ve elinden iş çıkan
Hedi:>>>>>>>Haydi
Helbet:>>>>> Elbette
Heleki:>>>>>Çok şükür,bereket versin
Hıcacık: Çok küçük, Minnacık
Hıncahıç:Ağzına kadar dolu. TIKABASA
Hıra: Ufak
Hır Durmak . Yaramazlık yapmadan durmak.
Hırkıldaşmak:İki kişi arasında geçen sözlü mücadele.
Hırkimik: Gırtlak gırtlağa kavga etmek.
Hışdama:Konuşma ,söylenme örnek:Hışdama hele olacak bu iş.
Hışır: Çok sert ,Dayanıklı Örnek: Şu adam çok hışır 
Hinci:Şimdi,Hemen
Hıykırmak: Yüksek sesle söylenmek
Hoha: Hayvanları durdurmak için kullanılan sözcük.
Hokuk:Boyundaki şiş,ur,kuvatrı
Holdurdatmak: Her tarafı karıştırmak. 
Holluk:Kümes hayvanları için yapılan yer.
Hopcuklamak: Sürekli atlayıp,zıplamak
Hora geçmek: Makbule geçmek örnek:Getirdiğin gızılçık çorbası çok hora geçti.
Hotlak:Tümsek,
Höşmelim:Süt ekşimesi veya tuzsuz taze peynirden yapılan yöresel bir tatlı çeşidi.
Husa:Tasa,eziyet,eza örnek:Çok dalgınsın bir husa mı var yoksa?



I

Iccacık: Sıcacık 
Iğıl ığıl:Yavaş ve sessiz akan suyun hali. Örnek:Yağmur ığıl ığıl epeyce yağdı.
Ihı:İşte,şurda,orada
Iıh:olmaz,hayır,
Ilıca:Kaplıca
Ildırışık:Aydınlık,Pırıl pırıl,çok aydınlık
Immana:Pek çok,dolup taşan
Iska:Soğan tohumu.iskelen
Islı:Islak olan,yaş
Izgar.Açıkgöz,uyanık,herşeyden haberi olan



-İ-

İbik:Horoz ve tavukların baş ve çene altındaki kırmızı et parçası
İcar:Kiraya verilen yer. Örnek:Bu yıl gaşarkasını icara verdik.
İçerlek: Biraz içerde,iç kısımda olan. 
İçirik:Yatak içine konulan yün,Pamuk ve paçavralar
İdare:Tenekeden yapılmış küçük gaz lambası
İlazım:Gerekli ,Lazım
İlenmek: Beddua etmek.
İlkipda: İlk önce
İlküdün: Anne,babanın ilk evlatları
İlle.Mutlaka
İmik:Gırtlak
İmmana:Pek çok,dolu
İnik: Kedi,köpek yavrusu
İrelmek:Büyümek,gelişmek
İrezil: Rezil
İrkmek:Biriktirmek
İşmar:Göz,kaş,Dudak ile yapılan işaret.



-K-

Kabara:Ayakkabı altına çakılan iri başlı çivi.
Kafakoçanı: Nüfus kağıdı
Kahirlenmek:Bir şeye üzülmek,Dertlenmek
Kayınçı:Kayın bilader
Kanırtma: Kaba ve terbiyesiz.
Kapkacak:Tencere,tava,tabak, gibi mutfak eşyası
Karafatma: Hindi
Kapuska: Bir tür lahana yemeği
Kaylan: Verimsiz,taşlı arazi
Kazel:Sonbaharda dökülen yapraklar
Keçeleşmek:Soğuktan el ve ayakların 
Kelem:Lahana
Kemre:Hayvan pisliği. Gübre
Kenet: Birbirine sıkı sıkıya bağlı olan.
Kerç: İnadına ,aksinedavranış ve sözler
Keş: Yağı alınmış yoğurt tortusunun fazlaca tuzlanarak gölgede kurutulmuş ve sertleştirilmiş çökelek.
Kıntır:Pinti,cimri
Kır: Yerleşim bölgesi dışı.
Kırkır:Çocuk dilinde AT,EŞŞEK 
Kırma:1-Av tüfeği,2-Anası ayrı Babası ayrı.Melez3-Hayvanlara verilen bir tür yem.
Kırmızı:Altın lira
Kirman:Elde yün eğirmeğe yarayan aygıt.
Köveke:Geniş gözenekli,kolayca kırılabilen yumuşak bir taş.
Kötez:İnek yavrusu buzağının ahırda ayrıca konulduğu kafes biçimindeki yer.
Külçe:Evlerdeki fırınlarda ayrıca pişirilen küçük ekmek.
Küllük: Çöplük
Kündelik:Her zaman kullanılan giyim eşyası.
Kürtün:Rüzgğarın sürükleyip bir yere yığdığı kar tepeciği.
Küyner:Köknar ağacı.



-L-

Lor:Peynir suyunu kaynatırken karıştırılarak elde edilen tuzsuz,yumuşak bir peynir türü.
Löbürdemek:Kızıp,yüksek sesle söylenip durmak.
Löp sözlü: Kırıcı bir lafı bile söylemeyi çekinmeyen.



-M-

Mabal: Günah,vebal.
Macir:Göçmen,muhacir
Madeniz: Maydanoz
Mafaza: koruma,saklama
Mahna:Ayıplama,kusur bulma
Mahya:Panayır
Malak: Manda yavrusu
Malkadın:Baykuş
Malta:Hayvanların boynuna takılan tasma.
Mancar:Pancar
Mani:Daima,her zaman
Mapıs:Hapiste bulunan,tutuklu
Marak:Şüphe,kayğı,merak
Markaşmak:Yayılarak,kaygısızca oturmak.
Maşrıfa:Su taşı
Mehel: Müstahak.Hak ettiğini bulmak.
Menemme: Galiba
Mertek:Ahırda hayvanların altına döşenen kalın ağaçlar.
Meymenetsiz:Asık suratlı,sevgisiz,çirkin.
Mısmıllamak: Kabahatli çocuğu,yada kişiyi iyiden iyiye dövmek.
Morbadılcan:Patlıcan.
Möhlüz:Züğürt,parasız
Möhlet:Zaman,müddet.
Muzmahal:Heder olmuş
Mundar:Pis, fena örnek. Bu tabak mundar olmuş.
Müdana:Mihnet.



-N-
Nacak:Baltanın küçüğü.
Naçar:Çaresiz,mecburen.
Namazla: Üzerinde namaz kılınan seccade.
Nanki: Hankisi?
Narasın:Ne gezer,ne arasın.
Nece: Ne kadar,nice
Nemelazım: Neyime gerek.Neyime lazım.
Nodul:Hayvanı dürterek yürütmek için sopanın ucuna çakılan çivi.



-O-
Oğul:Arının baharda kovandan çıkardığı yavru.
Okucu:Nişan,düğün,kına gibi toplantılara davetiye götüren.Okuyucu.
Oluk:Üzerinden su nakledilen,ortası oyuk uzunağaç.
Onca:Çok,pek çok.
Ortak:Evli bir kadının üzerine alınan ikinci kadın.
Oysaki: Meğer,halbuki.



-Ö-
Öcü:Çocuk korkutmak için söylenen cin,peri,umacı anlamında sözcük.
Ödek:Korkak,yüreksiz,ödlek.
Ölen:Öğle zamanı.
Önesem: Öyle ise.
Örüklü: Taşırarak doldurulmuş.
Örüzger:Rüzgar.
Öset: Hemen,o saatte,acele.
Öteri:Dolayı.
Ötürük:İshal olmuş.Öynese: Öyle ise.



-P-
Pala:Paçavra,bez parçası.
Paldırdamak:Bina içinde gürültü yapmak.
Pallamak:Parçalamak.
Pantul:Pantolon.
Pasak:Pislik,kir.
Pavlika: Fabrika.
Payırdak: Hemen ,acele ile,derhal
Pazı:Yufka açmak için hazırlanmış hamur topağı.
Peşgir: Evde dokunmuş havsız havlu.
Pılıpırtı: Bez parçaları.
Pıs pıs: İçine dönük kişi.
Pinek: Kümes hayvanları ve kuşların tünediği yer.
Postal: Kılığı ,kıyafeti dağınık.
Potak:Ayı ve domuz yavrusu
Purç:Çam yaprakları demeti.
Pürçek:Başın ön ve yan taraflarından sarkan saçlar.



-S-
Sabın:Sabun
Sacıcak:Ocakta ateşe konularak üzerinde yemek pişirilen üç ayaklı demir halka.
Saçaklık:Evin tavanında ki çatı ile döşeme arasının üst kısmı.
Sadıç:Güveye yol gösteren ve adetleri öğreterek rehberlik eden kişi.
Sahan:Bakırdan yapılıp,kalaylanmış yemek tabağı.
Samaka:Aptal,sersem
Sapak:Yolun yolların kollara ayrıldığı yer. 
Sapırdak:Çok suratli konuşan.Söylediği anlaşılmayan kişi.
Sarma:Yaprak dolması.
Sası:Fena koku,ekşimtırak.
Savak başı: Değirmen oluğuna suyun girdiği yer.
Savrık:Dağınık,dikkatsiz.
Sayvat:Direkler üzerine yükseltilmiş,etrafı açık,üst kısmı kapalı yer.
Seç:Harmanda samandan ayrılmış taneler yığını.
Seki:Kapı eşiği.
Selki:Gergin değil,gevşek,sertliğini kaybetmiş.
Seme:Aptal,sersem
Sepken: Rüzğarla gelen yağmur.
Sergen:Raf
Set Pet: Tek ,tük
Sınmak: Denemek,sınamak.
Sıpıtmak:Fırlatıp atmak.
Sırnaşık:Yüzsüz,arsız,şımarık.
Sıtmaç:Sığır çobanı.
Sinne:Mezarlık.
Sivtinmek:Kaşınıp durmak.
Soğulmak: Verimliliği kaybetmek.
Solaman:Davranışları uyumsuz.
Somun:Yuvarlak ve iri ekmek.
Somurtmak: Surat asmak.
Sorudak:Somurtkan,yüzü gülmez.
Söbelen:1-Beyzi,oval,yumurta biçimi.2-Dağlarda yetişen bir mantar türü.
Sufra:Sofra.
Suval:Soru.
Sümsük:Aç gözlü.
Sünter:Kırmızı renkli,çavdara benzer sert bir buğday türü.
Süzek: Kevgir.
 


-Ş-
Şakımak:Güzel ses çıkarmak,ötmek.
Şakşak:Dış kapının demirden yapılmış kapı tokmağı.
Şalvar:Her tarafı geniş,sadece paçaları ve beli dar bayan pantalonu.
Şapırtdak: Çarçabuk,alel acele.
Şaplak:Şamar,tokat.
Şayka:Çok büyük dövme çivi. Enseri.
Şeherli: Şehirli olan kişi.
Şerlenmek:Yaramazlık yapmak.
Şeytan arabası:Bisiklet.
Şivga:Dayanıksız,yumuşak,kalitesiz.
Şıvgın:Budanmış ağaçların budanan yerlerinden çıkan taze sürgün.
Şidi:Çapaçul ve sevimsiz.
Şinik:Yirmi,yirmibeş kg ağırlık taşıyan tahıl ölçeği.
Şoruldamak:Ses çıkararak akmak.
Şura: işte,yakın bir yer tarifi.
 


-T-
Ta:Daha,
Taban:Dip,Temel.
Tafra:Yüksekten atıp,tutmak,kendisini büyük göstermek.
 


-U-
Uçgur: Don bağı.
Ummak: Ümit etmek.
Usul: Yavaş,hafif
Uşak:Çocuk.
Uzun Böcek: Yılan.
 


-Ü-
Üçetek: Kadınların düğün,duvak ve kına gecelerinde giydikleri üzeri sim işlemeli ve etekleri üç parçadan oluşan giysi.
Ürküntü: Korku.
Ürşan: Aydınlık,çok aydınlık.
Üşenci:Tembel
Ütmek: Oyunda kazanmak
 


-V-

Vıcık,vıcık: Çok sulu şey.
Vığır,Vığır:Kurt gibi küçük hayvancıkların durduğu yerde sürekli oynaşması.
Vızırdak:Huysuz ve çok ağlayan çocuk.
 


-Y-
Yağır:Çeketin yaka kısmına birikmiş olan kir.                                               
Yarım Yamalak: Bir işi tam anlamıyla yapamamak

 
  Bugün 5 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol